Site icon Adem Tatar | Psikolojik Danışmanlık | Aile Danışmanlığı | Samsun Psikolog

Günümüz Eğitiminde ‘Sınav’ Kavramı

Günümüzde her saniye değişen ve gelişen yaşam şartları beraberinde toplumların fikir ve ihtiyaçlarını da etkilemektedir. Bu sebeple yeni ihtiyaçlar yeni eğitim sistemlerinin gelişmesine ve eski sistemlerin yerini yeniye bırakmasına sebep olmakta. Ülkemizde de eski eğitim sistemlerimizin açıkları ve yenilerine uyum sağlama çabaları her geçen gün eğitim sistemimizin değişmesine yol açmakta. Sürekli değişen eğitim sistemimiz de peşinde sınav sistemini de değiştirmektedir.

Bu değişim öğrenci, öğretmen ve velilerin akıllarında soru işaretleri bırakmakta ve özellikle de öğrencileri oldukça kaygılanmaktadır. Değişen sınav sistemine uyumda da en önemli görev rehber öğretmenlere düşmektedir. Bir rehber öğretmenin alanına oldukça hakim olması gerekmektedir. Gerek güncel aktiviteler gerek se sınav sistemleri gibi öğrenciyi doğrudan ilgilendiren olgular hakkında derinlemesine bilgi sahibi olan öğretmen, hem öğrenciler hem de idareci gözünde daha sağlıklı bir konumda olacaktır. Aksi takdirde hem öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeker,  hem de idareci rehber öğretmeni istediği gibi kullanabilir. Bu bilgilerden hareketle, günümüzde, ilkokul, ortaokul ve liselerde öğrencilerin en önemli sorunlarından bir olan sınav kaygısıyla başa çıkabilme yeterliliğine sahip olmamız gerekmektedir.

Sınav kaygısıyla başa çıkabilmek için öncelikle öğrencilere uygulanacak sınavları tanımamız ve bilmemiz gerekmekte. Bunlardan bir tanesi lise öğretimine geçişte seçme ve yerleştirme yapmak için kullanılan TEOG ( Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş ) sınavıdır. Bu sınav yirmişer soruluk altı dersin testlerinden oluşan, sekizinci sınıf öğrencilerine TEOG 1 ve TEOG 2 olmak üzere iki kez uygulan bir sınav. Genel anlamda basit düzey soruların sorulduğu bu sınavda alınan puanların ortalamaları, okul not ortalamalarıyla birlikte hesaplanmaktadır. Diğer bir sınavda liseden üniversiteye geçmede kullanılan YGS ( Yükseköğretime Geçiş Sınavı ) ve LYS ( Lisans Yerleştirme Sınavı ) sınavlarıdır. YGS kırkar sorudan dört temel dersin sorularının olduğu bir sınav iken LYS sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil alanlarının derslerinin bulunduğu beş ayrı sınavdır. Her öğrenci YGS sonrasında girmek istediği bölümün aldığı puan türüne göre sınavlara girmekte veya tüm sınavlara da girebilmektedir. Sınav sonunda tüm sınavlara girmiş öğrencilerin toplam 11 puan türünde sonuçları hesaplanmaktadır.

Bu sınav sitemlerine olabildiğince hakim olup, öğrencilere bunu doğru bir şekilde aktarmanın yanı sıra, en büyük görevimiz bu sınavların öğrencilerin üzerinde oluşturduğu kaygıyla baş edebilmektir. Öğrenciler hangi derse nasıl çalışacağı, sınav yönetimini nasıl yapacağı, kaygı ve stres durumlarında bununla nasıl baş edeceği gibi konularda öğrenciler mutlaka bilgilendirilmelilerdir. Unutmamalıyız ki diğer öğretmenlerin sınavda yapılması gerekenler konusunda verdikleri bilgiler öğrenci gözünde tavsiye iken bir rehber öğretmenin verdiği bilgiler kanun hükmündedir. Her fırsatta öğrenciler bu konularda bilgilendirilmeli, sınav dönemi neler olabileceği, sınav sabahı neler hissedebileceği gibi şeyler öğrencilerle mutlaka konuşulmalıdır.

Bütün bunların yanı sıra bu dönemin en önemli parçalarından birisi de tercih dönemidir. Tercih döneminde öğrenciyle sonuna kadar ilgilenilmeli ve doğru yöne sağlıklı bir şekilde yönlendirilmelidir. Bu dönemde oluşabilecek strese karşı hazırlıklı olunmalı, puan türlerine göre meslekler öğrenciye doğru bir şekilde aktarılmalı, kendine uygun olan bir mesleğe ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir üniversite yerleşebilmesi için, doğru tercihlere yönlendirilmelidirler.

Sonuç olarak okullarda çalışacak rehber öğretmenlerin ‘Sınav’ kavramını doğru bir şekilde algılamaları ve bununla ilgili her konuda yeterli düzeye ulaşmaları için kendilerini mümkün olduğunca geliştirmeleri gerekmektedir.

Adem Tatar

Exit mobile version