Okullarda rehberlik servisi denildiğinde maalesef herkesin aklına ilk olarak ders programı geliyor. Veliler, öğrenciler, hatta diğer branşların öğretmenleri genel olarak öğrencilere: rehber öğretmenine git sana bir program yapsın, gibi cümleler kuruyorlar. Psikolojik danışmanların veya rehber öğretmenlerinde büyük bir kısmı hazır bir program belirliyor ve onu tüm öğrencilere dağıtıyor.
Öncelikle yapılması gereken ders programı hazırlamanın öğretmenin değil öğrencinin bir görevi olduğu düşüncesini benimsemek gerek. Çünkü program hazırlayıp bu programa birinin uymasını beklemek, o insana robot muamelesi yapmaktan başka bir şey değildir.
Elbette bir programın olması ve ona göre planlı ir şekilde davranmanın bir çok yararı vardır. Ancak bu planı bireyin kendisinin yapması gerekmektedir. Rehber öğretmen ancak öğrenciye yol gösterici olmalıdır. Böylece öğrenci yaşamının sorumluluğunu kendi üzerine almış olacaktır. Ve kendisi için en uygun olanı planlayacaktır.
Öğrencilerin kendi programlarını hazırlarken rehberlik servisinden yardım istemeleri oldukça doğaldır. Hem çalışma stili geliştirmek, hem de planı oluştururken onların en büyük yol arkadaşı okul psikolojik danışmanları olacaktır. Peki bu durumlarda rehberlik servisi yapması gereken nedir?
Öğrenciler ders programı talebiyle rehberlik servisine geldiklerinde öncelikle bu programın onlara özel olması gerektiğini ve en verimli olacak olanı yine onların kendilerinin bileceklerini onlara anlatmalıyız. Daha sonra öğrenciyi teşvik amaçlı programı ona sorarak kendimiz yazmalıyız.
Bu durumda öğrenciye ilk olarak nasıl çalıştığını ve nasıl çalışmak istediği sorulmalıdır. Örneğin, konu çalışarak mı, soru çözerek mi yada ders videoları izleyerek mi çalışıyor gibi sorularla çalışma stili öğrenilmeli. Daha sonra günlük kaç saat çalıştığı ve hangi saatler arasında çalışmanın onun için daha verimli olduğu sorulmalıdır. Bütün bunlardan sonra başarılı olduğu derslere nasıl çalıştığı ve başarısız olduğu derslere nasıl çalıştığı ona fark ettirilmelidir. Böylece neyi devam ettirmesi neyi değiştirmesi gerektiğinin farkındalığı sağlanmış olur.
Bütün bunlardan sonra öğrencinin okul ders programı göz önünde tutularak o gün gördüğü derslere ağırlık verilip bol tekrarlı bir program yapılması öğrenci için oldukça faydalı olacaktır. Ancak bunu yaparken öğrenciye: ‘şu gün bu ders senin için uygun mu’ diye sorarsak öğrenci programın sorumluluğunu kendi üzerine almış olur. Böylece öğrenci psikolojik olarak programı daha kolay uygulayacaktır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer bir konu da programdaki molaların öğrenciyi tatmin etmesidir. Unutulmamalıdır ki çalışmanın meyveleri dinlenme zamanlarında alınır. Hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak çalışan insan dinlenme sürelerinde çalıştığının verimi alır.
Bütün bunlar göz önünde bulundurularak hazırlanan bir program öğrenci açısından uygulanması kolay ve devamlı bir program olacaktır. Ayrıca bu programdan alınacak verim hem öğrenci, hem öğretmen, hem de veli açısından oldukça tatmin edici olacaktır. Sonuç olarak öğrenciye göre hazırlanmış bir program öğrencinin başarısını artırmanın yanında onun sorumluluk duygusunu ve yaşam kalitesini de artıracaktır.
Bilgi Almak ve Randevu İçin Arayınız: 05399277232
Adem Tatar